MHP’li Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, 2024 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde il ve ilçelerdeki kongre süreçlerinin devam ettiğini belirtti.
Yerel seçimlerde öncelikle Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilin Cumhur İttifakı’nca kazanılmasını hedeflediklerini vurgulayan Yalçın, MHP olarak başta Ankara ve İstanbul olmak üzere yerel seçimlerde kaybedilen illeri geri kazanmanın yanı sıra birçok il ve ilçede de yeni belediye başkanlıkları elde etmek için çalıştıklarını bildirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kongreler dolayısıyla teşkilatlara gönderdiği mesajda, seçimlere hazırlanırken merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında “tam bir uyumun sağlanması” için ellerinden gelen her çabayı gösterecekleri mesajı verdiğini hatırlatan Yalçın, “2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu” temasıyla çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı.
“İstikrar ve Hizmet İçin, Uyumlu Yönetimle, Umutlu Geleceğe” ulaşacaklarını ifade eden Yalçın, “Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru” yol alacaklarını kaydetti.
Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine hızla ulaşmanın stratejik formülünün “Merkezden Yerele Tek Yürek Olmuş Türkiye”nin gerçekleşmesine bağlı olduğu değerlendirmesinde bulunan Yalçın, kongrelerde seçilecek, yeni görev alacak veya görevlerini sürdürecek partililerin, “liderlerinin örse vurduğu yeri ve gösterdiği istikameti” takip ettiğini anlattı.
Yalçın, “Partimiz, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçimlerde Cumhur İttifakı bağlamında elde edilen başarılı sonuçların, yerel seçimlerde de fazlasıyla alınacağı inancıyla siyasi faaliyetlerini sürdürmektedir. MHP, yerel seçimlere hazırlık aşamasında faaliyetlerini sürdürürken, Cumhur İttifakının bir tarafı olarak sergilediği ilkeli tavırdan taviz vermeyecektir. Cumhur İttifakının kararlı bir üyesi olarak MHP, tutarlı siyasetini yerel seçimlerde de devam ettirecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
HİZMET YERİNE BAHANE
CHP’li ve diğer muhalif partilerin elindeki belediyelerin “beceriksizlik, vizyonsuzluk ve ilkesizlik rüzgarına savrulduğuna” değinen Yalçın, bu belediyelerin hizmet yerine “bahane ve militan üreten mahalli bataklıklara” dönüştüğünü savundu.
Hizmet ve iş bekleyen vatandaşların, “ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerin elinde kaldığını”, kimilerinin de “terörist barınağı haline gelmiş belediyelerden” sürekli şikayet ettiğini aktaran Yalçın, CHP’nin Marksistlerin ve millet düşmanı bölücülerin yuvalandığı, milliyetçilerin kovulduğu bir partiye dönüştürüldüğü değerlendirmesini yaptı.
CHP’nin başta FETÖ’cüler olmak üzere, bilumum bölücü unsurlar tarafından istismar edilebilecek, “kullanışlı bir siyasi alet” haline getirildiğini ileri süren Yalçın, şöyle devam etti:
“Şimdilerde CHP hem ağır ve hazmı zor bir seçim yenilgisinin yol açtığı, hem de yönetimi ele geçirmek için iç hiziplerin birbirini yediği bir fetret dönemine girmiştir. CHP’nin bir numaralı suç ve kader ortağı İP ise kuyruk siyasetinin kirli tortularını kuyruklu yalanlarla, ince hesaplarla temizleme telaşındadır. İP sözcüleri milleti dolandırmaya, siyasi üçkağıda devam etmektedir.
İP Müdiresi Meral Akşener, yerel seçimler için, ‘Her yerde ayrı adaylarla gireceğiz.’ dese, hatta İzmir için aday ismi deklare etse de bu sadece pazarlıkta elini güçlendirmek içindir. Daha kısa süre önce uygun önerilere kapıları açık bırakan İP müdiresi, yarın reddedemeyecekleri teklifler geldiğinde kesinlikle değerlendirecektir. İP’in ikiyüzlü politikaları güven vermekten uzaktır. Sözcüleri, ‘Rotamız net, pusulamız millet.’ diyen ama sürekli pusulasını şaşırmış bir parti konumunda bulunan İP, halen dalgalı denizde kaptanı olmayan bir gemi gibi çalkalanmaktadır.
İP’in CHP’den başka sığınacağı liman, HDP’den ve millet nezdinde ederi olmayan mikro partilerden başka yanaşacağı iskele yoktur. Şimdiden söyleyelim, Ankara’da olmazsa İstanbul’da İP, yine küçük çıkarlar karşılığında CHP’nin kuyruğuna takılacak veya muhalif particiklere yamanacaktır. İlerde görülecektir ki bir tane il, iki tane ilçe belediye başkanlığı için İP’in bütün haysiyeti, muhalefet limanının gümrüğünde ihaleye çıkarılacaktır. CHP ise İP’siz yapamayacağı için, Meral Akşener’in her türlü aşağılama ve hakaretleri karşısında sessiz kalmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu ile avenesi, her türlü eleştiriye rağmen yutkunmaktadır. Kısacası politikanın muhalefet perdesinde müthiş bir orta oyunu sergilenmektedir.”
“MHP, TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ DAVASININ YEGANE TEMSİLCİSİ”
İYİ Parti’nin siyasi yelpazenin milliyetçi bükümlerinde yer aldığına dair hiçbir siyasi emare ve hareketin bugüne kadar görülmediğini aktaran Yalçın, “Renksiz, ülküsüz, ideolojisiz, hedefsiz; tepkisellik, küskünlük, kızgınlık, öfke nöbetleri ve hatta küçük çıkar hesapları üzerine tesis edilmiş bir siyasi teşekkülün milliyetçiler camiasında tutunması muhaldir.” ifadelerini kullandı.
MHP’nin 54 yılı aşkın süredir Türk milliyetçiliği davasının “tartışmasız tek aksiyon merkezi ve yegane temsilcisi” konumunda olduğunu belirten Yalçın, partilerinin üstlendiği tarihi misyonu vukuf, ehliyet ve liyakatle sürdürerek bugünlere eriştiğini anlattı.
Milletin de MHP’yi bir “varlık sigortası, beka teminatı” olarak görüp bağrına bastığını kaydeden Yalçın, MHP’nin varlığının bir siyaset aritmetiğinden ibaret olmadığı, siyasetteki müessiriyetinin matematik hesaplarının çok ötesinde olduğu değerlendirmesini paylaştı.
“Milliyetçi Hareket, Türk siyasi hayatına özgül ağırlığıyla damgasını vurmuş mana, ruh ve iman ocağıdır.” diyen Yalçın, şunları kaydetti:
“MHP’nin verdiği kutlu mücadele sayesinde bugün artık devletimizin en hayati kurumlarında milliyetçilik belirleyici, yönlendirici ve ayırt edici düsturdur. İç ve dış politikamızın ilham kaynağı ve dayanağı, milliyetçilik ülküsüdür. ‘Yirmi birinci yüzyılda lider ülke Türkiye’ hedefinin lokomotifi de Türk milliyetçiliğidir. O bakımdan Türk milliyetçiliği davasının siyaset sahnesindeki başaktörü olan MHP, gelecek yıl mart ayında yapılacak Yerel Seçimlerde kendi kıvamınca sandığa renk, kendi sıkletince siyaset aritmetiğine şekil verecektir.”